TRAVMATİK YAŞANTILAR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALIDIR?
TRAVMATİK YAŞANTILAR ÇOCUĞA
NASIL ANLATILMALIDIR?
Travma Nedir?
Günlük yaşantımızda daha çok
duymaya başladığımız kelimelerden biri olan travma, fiziksel ve psikolojik
bütünlüğü tehdit eden her türlü olay olarak tanımlanır. Başka bir deyişle,
stres düzeyini arttıran olaylar olarak bilinmektedir.
Travma Sonrası En Sık Görülen Tepkiler
Duygusal Tepkiler: Şok, üzüntü, endişe, suçluluk, umutsuzluk,
karamsarlık, çaresizlik, aşırı sinirlilik…
Fiziksel Tepkiler: Baş ağrısı, göğüs ağrısı, mide bulanması, kalp
sıkışması, yorgunluk, iştah değişimi, nefes darlığı, kolay hastalanmak…
Davranışsal Tepkiler: Uyku ve yeme bozuklukları, içe kapanma,
sosyal çevreden uzaklaşma, konuşmama, dikkatsizlik ve dağınıklık, kaçınma davranışları,
hiçbir şey olmamış gibi davranma…
Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Travma sonrası belirtiler
tramvayı izleyen günlerde görülür. Genellikle bir süre sonra kendiliğinden
azalarak düzelir. Ancak her birey için bu süreç aynı değildir. Bazı kişiler travmanın
etkilerini aylar hatta yıllar sonrasında da yaşayabilirler.
Kişilerin fiziksel ve ruhsal
sağlıklarına dikkat etmeleri, sevdikleri etkinliklere yönelmeleri, kendilerine
iyi gelecek kişilerle görüşmeleri ve mümkünse uzman desteğini ihmal etmemeleri
travma sonrası yaşadıkları süreç için iyileştirici olacaktır.
Herkes için travma ve travma
sonrası zorlu bir yolculuktur. Ancak bu süreçte baş etme mekanizması ve soyut
düşünme gibi farklı etmenler vardır. Bu sebeple çocukların bu süreci nasıl
yaşadıkları üzerinde durulması gereken önemli bir noktadır.
Çocuklara Travma
Nasıl Anlatılır, Neler Yapılabilir?
·
Çocuğun sorduğu sorular kısa, öz ve yaşına uygun
olarak cevaplandırılmalıdır. Yaşa uygun olmayan ve çok detaylı açıklamalar
çocuğun aklında soru işaretleri oluşturabilir ve kaygıyı tetikleyici olabilir.
Örneğin çocuğunuz size patlama, terör
saldırısı nedir? gibi sorular sorabilir. Bu noktada çocuğunuz ilkokul çağındaysa “Birçok insanla bir
arada yaşadığımızı ve bu ortamlarda iyi insanlar daha çok olsa da kötü niyetli
insanların da olabildiğinden bahsedebilirsiniz. Ancak bu tür durumların çok sık
yaşanmadığını ve onun bulunduğu ortamların güvenli ortamlar olduğunu
hissettirmek en kritik mesajdır”.
·
Çocuğunuz ortaokul
çağında ise olayı değerlendirmesi yetişkinlerin olayı değerlendirmesi ile büyük
ölçüde benzerlik gösterir. Bu noktada çocuğunuzun sorularına göre cevaplarınızı
bir kademe daha detaylandırabilirsiniz ancak unutmamak gerekir ki yaş önemli
bir faktör olsa da her çocuk farklıdır. Bu sebeple gelişim özellikleri kadar
çocuğun duygusal süreçleri ve durumu
algılayış ve değerlendirme biçimi de dikkate alınmalıdır.
·
Çocuğa anlatım en güvendiği birincil yakınları tarafından yapılmalıdır. Çocuk bu olayı yaşına
uygun olmayan bir anlatımla ve kitle iletişim araçlarından öğrenmemelidir. Örneğin;
yetişkinler gündemi takip edebilmek için televizyon, internet gibi iletişim
araçlarını böyle dönemlerde daha çok kullanmaya eğilimlidirler. Ancak şiddet içerikli
paylaşımlar çocukları olumsuz etkilemektedir. Bunların sıklıkla tekrarlanması
çocukların kaygı düzeylerini arttırabilir.
·
Olayları öğrenme sonrasında görüntülerle tekrar
tekrar karşılaşmamasına ve farklı anlatımları dinlememesine dikkat edilmelidir.
Bu durum çocuklar için olduğu kadar aileler için de kaygı ve korku verici
olabilir. Ancak ailelerin bu tür duyguları özellikle çocuklarının yanında
yönetebilmesi önemlidir. Buradaki
duyguyu yönetmek kavramı duyguların çocuğa yansıtılmaması anlamına gelmemektedir.
Çocuklar çok iyi gözlemcilerdir. Üzüldüğünüzü ya da yaşanan duruma karşı hissettiklerinizi
mimikleriniz ve sözel ifadenizle aktarabilirsiniz. Örneğin; “Yaşanan bu
durumlar için üzülüyorum, bu kötü
günlerin bir an önce geçmesini diliyorum.” gibi. Buna ek olarak ebeveynlerden
birinin vereceği aşırı bir tepki çocuğa da bulaşarak bu durumdan aşırı şekilde
korkması gerektiği mesajını verebilir.
·
Çocuğun sorduğu sorular tekrarlanabilir,
farklılıklar gösterebilir. Soruları sabırla ve aynı şekilde cevaplamak gerekir
çünkü çocuğun güvende hissetmeye ihtiyacı vardır. Sorular sık gelmeye
başladığında bunu hissederek çocuğunuzu rahatlatıcı etkinliklere
yönlendirebilirsiniz. Tüm aile fertlerinin katıldığı oyunlar, keyifli etkinlikler ve çeşitli duygu oyunlar gibi.
·
Bazen çocuklar okulda aldıkları bir bilgiyi evde
ya da evde aldıkları bir bilgiyi okulda birine sorarak teyit etme ihtiyacı
duyabilirler. Bu noktada çocuğu takip edip okul-aile
iletişiminin güçlü olması çocuğa aynı bilginin verilmesi ve onun daha rahat,
güvenli hissetmesi açısından önemlidir.
·
Çocuğunuz size bu tür durumlarla ilgili bir soru
soruyorsa bu size güvendiğinin ve desteğinizi almak istediğinin
göstergelerinden biridir. Bu tarz durumlarda sizin de cevabını bilmediğiniz
sorular olabilir. Çocuğunuzdan bu bilgiyi öğrenmek ve kendisine geri dönüş
yapmak için bir zaman dilimi isteyebilirsiniz.
·
Çocuğunuz travm a sonrası verilebilecek olağan
tepkilerden bazılarını gösterip, size etkilendiğinin ipuçlarını verebilir.
Böyle durumlarda çok iyi gözlemci olmak ve değişiklikleri fark etmek, baş etme
noktasında yardımcı olmak için önemlidir. Çocuğun, fiziksel ve sözel olarak
kendini güvende hissetmeye ihtiyacı vardır. Sarılma, dokunma, gerekiyorsa birlikte uyuma gibi ihtiyaçları
gidermeniz onun rahatlamasını sağlayacaktır.
·
Günlük rutinin devam etmesi çocuğun kendisini ve
ailesini güvende hissetmesini sağlar. Bu sebeple günlük yaşam rutinlerine devam
edilmelidir.
Her yetişkinin, her çocuğun baş
etme yolları ve süreçleri farklıdır. Ancak herkes için iyileştirici ortak
noktalar vardır; konuşmak, konuşmayı desteklemek ve dinlemek …
Paylaş:
-
Sonraki YazıEn son yazıyı okumaktasınız
-
Önceki Yazı
" TRAVMATİK YAŞANTILAR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALIDIR?" başlıklı yazıya henüz yorum yapılmadı